Yılbaşı Gecelerinin Gözdesi Çeşme Tatili

Yılbaşı Çeşme'ye yaradı. Turizm merkezinde otellerde doluluk oranlarını yüzde 80'lere ulaştı.
Alaçatı sokakları ve Çeşme Marina Yılbaşı kutlamalarında merkez oldu. Çeşme'de sadece beş yıl öncesine bakıldığında Yılbaşı kutlamalarının bu seviyeye geleceğini düşünemedikleri söyleyen turizmciler "Artık Çeşme, Yılbaşı kutlamalarında kabına sığamayacak bir konuma geldi. Şu anda Çeşme'de Yılbaşı günü için doluluk oranları ve talepler yüzde 80'lere ulaşmış durumda," şeklinde konuştular. Hazır Çeşme'ye gitmişken nereleri gezebilrizi diyorsanız işte o adresler...
Çeşme Kalesi: 1508 yılında Osmanlı Padişahı 2. Bayazıt tarafından yaptırılmıştır. Kale Osmanlı mimarisinin tüm özelliklerini taşımaktadır. Bu tarihi yapı, ilçede yapılan Uluslararası Çeşme Müzik Yarışmasında konser yeri olarak düzenlenerek tüm dünyaya sergilenmektedir.Her yıl uluslararası Çeşme festivali 2-7 temmuz tarihleri arasında burada kutlanmaktadır. Kalenin önünde Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa’ nıncesme-kervansaray.jpg aslanlı heykeli bulunmaktadır.
Kervansaray: 1528 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Kervansaray iki katlıdır. Bu tarihi yapı bugün otel olarak hizmet vermektedir. Hediyelik eşyaları deri giysileri ve kaliteli halılarıyla alışveriş imkanları sunulur. Geceleri özellikle restoranlar, barlar ve diskolar etrafında canlı, neşeli bir atmosfer bulunur.
Kaplıcalar
Çeşme Ilıcaları: İzmir – Çeşme yolu üzerinde ve Çeşme’ye 5 km. uzaklıkta deniz kıyısında bulunan Çeşme Ilıcaları plajı ve ılıcası aynı yerde olan dünyanın en ilginç ve zor bulunur ılıcalarından biridir. Suların sıcaklığı 58oC dolayındadır. Romatizmanın kronik her şekli, gut şişmanlık gibi metabolizma bozuklukları ile raşitizm, kadın, deri, hastalıkları, karaciğer ve idrar yollarının ağrılı hastalıklarında yararlı olmaktadır. Kaplıca civarında modern konaklama tesisleri mevcuttur. Ayrıca bu konaklama tesislerinde termal özellikte havuz ve banyolar bulunmaktadır. Çeşme kaplıcalarına ulaşım Üçkuyular’dan kalkan Çeşme otobüsleri ile mümkündür.cesme-kaplica-camur.jpg
Şifne (Reisdere) Kaplıca ve Çamuru: Çeşme Ilıcalarının 5 km kuzey doğusunda Şifne körfezinde küçük bir yarımada üzerinde bulunan etrafında çeşitli konaklama ve yeme- içme tesisleri yer almaktadır.  Romatizma, raşitizm, kadın hastalıkları ve idrar yolları, mide, bağırsak, egzama, kan çıbanı gibi deri hastalıklarında yararlıdır.
Yat Limanları
Yat Limanı: İzmir ilinde özellikle Çeşme Yarımadası’nın güneyi ülkemizin belli başlı yat güzergahlarından birini oluşturmaktadır. Çeşme-Kuşadası güzergahı yat turizmi altyapısının en çok geliştiği alandır. Ticari ve yat limanı bulunan Çeşme Limanı’nın iskelesi iki küçük tonajlı gemi yanaşabilecek kapasitededir. Yat Limanı ise 150 teknenin barınabileceği büyüklükte tasarlanmıştır. Kışları balıkçı barınağı yazları ise yatçılara hizmet vermektedir.
Alaçatı İskelesi: Alaçatı beldesinin güneyinde yan yana sıralanmış koylarla, yatçılar için bir cennet niteliğindedir. İskelede 80 tekne barınabilmektedir. Yatların barınabilmesi için pek çok imkan vardır.
Çeşme-Altınyunus Yat Limanı: 70 büyük ve 40 küçük tekne bağlanabilecek kapasitede olup her türlü yat bakım hizmeti verebilmektedir. Yat Limanı geceleyen ya da konaklayan yatlara su, elektrik, telefon, bakım, onarım ve kışlama hizmetlerini verebilecek durumdadır.
Sportif Aktiviteleri
Kamp-Karavan: Büyük Liman ve Paşa Limanı koylarında kamp alanları ve yazlık konutlar açısından zengindir. Ayrıca Antik Erythrai kentinin bulunduğu Ildırı yöresindeki doğal plajlar ve kamp alanları kullanıma uygundur.
Avcılık: Çeşme kara avcılığından hoşlanalar için de zengin bir yerdir. En ilginç ve heyecan verici av, kuşkusuz domuz avıdır. Yetkili makamlardan gerekli izinler alındıktan sonra herkes domuz avına çıkabilir. Çeşme keklik ve tavşan bakımından da zengindir. Bu hayvanların en çok görüldüğü mevsim Eylül-Aralık ayları arasında olup bu mevsim süresince avlanmak serbesttir. Avcılıkla ilgilenenleri Çeşme kışın da ağırlayabilir.
Rüzgar Sörfü: Alaçatı, Avrupa’nın sörf bölgeleri arasında en ilginç ve çeşitlik sunan bölgelerindendir. Bozulmamış bir örtüsü ile sörf merkezi V biçiminde berrak suyu olan bir koydadır. Çeşitli rüzgar koşulları ve ideal sörf alanı ile Avrupa’daki en önemli sörf merkezlerinden biridir.
Deniz suyu oldukça sığdır ve rüzgar genellikle kuzeyden esmektedir. Haziran ayından Eylül ayının ortalarına kadar ortalama 4-6 şiddetinde eser. Nisan-Ekim aylarında ise %50 güney rüzgarı eser ve güzel dalgalar oluşturur. Alaçatı’ nın en güzel özelliği, rüzgarın soldan, yani meltem olarak esmesi ve şiddetli rüzgarda dahi düzenli dalgaların oluşmasıdır. Akıntının da rüzgar ile aynı yönde olması sörf yapanlara kolaylık sağlamaktadır. Alaçatı meltem rüzgarına sahip bölgeler arasında hiç şüphesiz en güvenilir olanıdır. Burada dört ayrı rüzgar Ege’nin içlerine uzanan Çeşme Yarımadası’na okşarlar. Meltem, Lodos, Poyraz ve Gerence rüzgarları yıl boyunca bölgeyi ziyaret eder.
Sakız Ağacı
6000 yıl önce ilk kez Çeşme’de bulunan sakız ağaçları görülmeye değerdir. Bu ağaçlardan lezzetli aromasıyla sakız reçeli ve eşsiz sakız rakısı yapılır. Sakız mutfaklarda kullanımının yanı sıra ilaç ve boya üretiminde de kullanılır.
Eski Yunan doktorları, sakızdan kuduza, yılan sokmalarına, mide rahatsızlıklarına, bağırsak ve akciğer hastalıklarına karşı çeşitli ilaçlar yaparlardı. X. yüzyıldan sonra, sakızın ünü, Sakız Adasını aşarak yayılmış ve dünyada meşhur olmuştur.

2012 sezon hazırlıkları başladı
Turizmciler 2012 yaz sezonu için şimdiden çalışmaya başladıklarını söyledi.  Çeşme'yi bu yaz sezonuna ciddi projelerle hazırladıklarını bildirdi. Yetkililer "Duş, güvenlik, tuvaletler ve güvenlik kasaları ile verilen hizmeti baz almak suretiyle plajlara, kalitesini gösteren yıldız verilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği bu projenin uygulanması için kaymakamlık ve belediye yetkilileri ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu projede pilot bölge Ilıca Plajı olacak." dedi.  Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yakup Demir,"Çeşme'yi 2012 yılına hazırlamak için sinemalarda tanıtım filmleri gösterilecek, ayrıca gazetelere ilanlar verilecek. Billboardlarda da Çeşme fotoğrafları yer alacak. Çeşme'nin turizm değerlerini ve doğal güzelliklerini yurtiçi ve yurtdışı fuarlarında da tanıtmaya devam edeceğiz. Çeşme şu anda Türkiye'de tatil lokasyonları arasında ikinci sırada görülüyor. 2013 yılındaki hedefimiz ilçeyi ilk sıraya taşımak. Çeşme'yi dünyada da ön plana çıkarmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

İncele !

Hochschwab Kışın Dağın Etekleri Yazın Göl Tatili

Hochschwab dağları Avusturya'da tepesi karlarla kaplı güzel dağda kışları insanlar dağcılık ve kayak yapıyor. Dolayısıyla heryerde doğaya gönül veren insanların izleri var. Banklar, ağaçlar, tabelalar... Buraya kadar herşey normal. Baharda karlar eriyip de aşağı havzaya akmaya başlayınca ise aıls şaşkınlık verecek manzara ortaya çıkıyor. Dağın eteğindeki havza büyüleyici bir göle dönüşüyor.  Avusturya Tragöss’te bulunan Yeşil Göl bu kez dağ sporu yerine dalış tutkunlarını ağırlıyor. Göle dalanlar sadece balıklar ya da sualtı bitkileriyle karşılaşmıyor. Suyun altında çeşitli ağaçlar, banklar, köprü ve bir patika dalgıçları şaşırtmak için bekliyor. Bu ilginç görüntü, yılın yarısında göl suyunun yükselmesi sonucu dağın eteklerindeki bölgenin bir kısmının sular altında kalması nedeniyle oluşuyor. Tepesi karlarla kaplı Hochschwab Dağı’nın eteklerinde yer alan Yeşil Göl, kış aylarında gerçek bir park olarak kullanılırken bahar aylarında buz ve karların erimesiyle yeniden göl halini alıyor. Suların en fazla yükseldiği Haziran ayında dalanlar sularla kaplı parkı görebiliyorlar.



Tepesi karlarla kaplı Hochschwab dağlarının eteklerindeki bu yer, baharda karlar eriyip de aşağı havzaya akmaya başlayınca büyüleyici bir göle dönüşüyor.


Tragoess, Avusturya'daki 'Yeşil Göl', dondurucu kış aylarında neredeyse tamamen kuru olan bir bölge ve park olarak kullanılıyor. Yürüyüşçülerin gözde mekanlarından biri olan bu yerde, baharda sıcaklıklar yükselmesi ve dağın üst bölgelerindeki buz ve karların erimeye başlasıyla kar sularıyla doluyor ve zümrüt yeşili muhteşem bir göl ortaya çıkıyor.

İncele !

Antik Kent Roma İçin En Güzel Çözümler

Denizli Türkiye'nin tam manasıyla keşfedilmemiş zenginliklrinden biri Denizli... UNESO tarafından bembeyaz travertenleri koruma altına alınan şehir o kadar eski bir tarihe ve medeniyet izlerine sahipki bunlar uzun süre gündem dışında kalacak gibi durmuyor. Hierapolis, Laodikya, Tripolis ve Tabea antik kentleri, meşhur buldan bezi... Yılda iki milyon turisti yeni şehir yüzüyle ağırlayan Denizli, artık arkeolojiden tarihe, kaplıcalardan doğaya, başlı başına bir turizm şehri olmaya doğru hızla ilerliyor.
Pamukkale’deki tarih
Termal suyunun tedavi edici özelliği çok eski çağlarda keşfedilen Pamukkale, dört-beş yıl önce bölgede bulunan otellerin çevreyi kirlettiği için beyaz rengini kaybedip kararmaya başladı. Alınan önlemler sayesinde eski görüntüsüne tekrar kavuşan Pamukkale, dünyanın pek çok yerinden ziyaretçi akınına uğruyor. Genelde Antalya ve civarına gelen turistlerin uğrak mekanı Pamukkale, yalnızca travertenlerin görülüp gidileceği bir yer değil, en az bir gün geçirebileceğiniz çeşitli alternatifler sunuyor.
Travertenlerin hemen arkasındaki antik Hierepolis kenti, ziyaretçilerini eski çağlara doğru zaman yolculuğuna çıkarıyor. ‘Kutsal kent’ olarak adlandıran Hierapolis’te tapınaklar dikkat çekiyor. Kent, Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Philip’in burada öldürülmesinden dolayı da Hıristiyanlar için çok önemli. Kentin hemen yakınındaki tepenin yamacına kurulan antik tiyatro da mutlaka gezilmesi gereken tarihi yapılardan... Antik şehri ve tiyatroyu gezip yorulanlar için hemen yakında antik havuz var. Şifalı sulara sahip havuzda yüzmeden Pamukkale’den ayrılmayın!
Keşfedilmesi bekleyen tarihi zenginlikler ise Tripolis ve Tabea... Antik çağların en zengin kentlerinden biri olan Tripolis, Roma tarzında yapılmış yaklaşık 10 bin kişi ka-pasiteli antik tiyatro, yıkık bir hamam, nekropol, şehir binasıyla ziyaretçilerini bekliyor. Tabea ise farklı uygarlıkları bir arada görmenin mümkün olduğu tarihi yerlerden. Medeniyetlerin izlerini katmanlar halinde taşıyan kent, Hellenistik dönemden günümüze, kesintisiz yerleşime sahne olmuş. Karya, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminin izlerini taşıyor.
Mağaraları şifa dağıtıyor
Antik şehirleri, horozu ve tekstiliyle akıllarda yer edinen Denizli, termal kaynaklarıyla tatile çıkanların önemli uğrak yerlerinden biri... Pamukkale ve Karahayıt’tan sonra termal kaynaklarının zenginliğiyle dikkat çeken diğer ilçesi ise Sarayköy. Ziyaretçiler için açık havada çamur banyosundan spa ve havuzda jimnastiğe, birçok olanak sunulduğu Sarayköy’de boyun, bel gibi rahatsızlığı olanlara fizik ve rehabilitasyon tedavisi de uygulanıyor.
‘Yer altındaki Pamukkale’ diye adlandırılan Kaklık Mağarası’ndaki suyun cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor. Denizli’ye gidince çarşısına mutlaka uğrayın. Dokumacılık kültürünün yaklaşık bin 500 yıldır yaşadığı, ipliğinin kalitesi ve dokumasıyla Denizli’nin Türkiye ve dünya çapındaki ünlü ilçesi Buldan’da renk renk şallardan kravatlara farklı alanlarda üretim yapılıyor.
En büyük ikinci antik kent: Laodikya
Denizli’nin önemli özelliklerinden biri de uzun yıllar yapılan kazılar sonucu geçtiğimiz aylarda gün yüzüne çıkarılan Laodikya. Burası Efes’ten sonra ikinci büyük antik kent özelliğine sahip. Üçüncü yüzyılda kurulan ve Pamukkale yakınlarında yer alan Laodikya, Helenistik dönemde Suriye kralı Antiochus tarafından eşi için yaptırıldı. Kaynaklarda Laodikya için Batı Anadolu’da para işlerini ve ekonomiyi kontrol eden şehirlerden biri olduğu belirtiliyor. Antik kent ayrıca İncil’deki mektup yazılan yedi kiliseden birisine sahip. 12 bin kişilik stadyumu, iki tiyatrosu bulunan Laodikya, büyük bir kültür merkezi olarak kabul ediliyor. Kazı sonuçlarından elde edilen bilgiye göre Denizli’nin meşhur horozu o dönemde de antik kentin sokaklarında uzun uzun ötüyormuş. 
Denizli hak ettiği değeri bulacak
Denizli'yi yılda ortalama iki milyon turist ziyaret ediyor. Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, yerli turistleri de beklediklerini de söylüyor: “Turizm, tarih, tekstil, tarım alanında Denizli önde gelen bir şehir. Son yıllarda da hayli gelişti. Şehir düzenlemesi, ziyarete açılan yeni antik kentler bu değişimin parçaları. İlerleyen zamanlarda Denizli’nin Antalya veya İzmir kadar turist çekecek bir il olması için çalışıyoruz.”
Bugüne kadar belki Pamukkale’nin daha çok öne çıkması sonucu Denizli’de Pamukkale odaklı bir turizm algılanıyor. Fakat Zolan bunun eksik bir bilgi olduğu görüşünde: “Pamukkale yalnız travertenlerin güzelliğiyle değil oradaki antik kentle de bir bütün. Şu anda antik döneme ait tiyatro ve diğer kalıntılar oraya ayrı bir hava veriyor.”
Patlıcanın bile tatlısı var
Domatesten karpuza, mantardan portakala, incirden cevize birçok sebze ve meyvenin tatlıya dönüştüğü bir yer Hacı Şerif...  Denizli’de 1938 yılından beri hizmet veren Hacı Şerif’te,  günümüzde 150 çeşit tatlı üretiliyor. Dededen toruna dört kuşaktır bu işle uğraşan Necip Helvacı’nın ailesi, akla gelen hemen her çeşit tatlıyı hazırlıyor. Hacı Şerif’te sebze tatlısı da yapılıyor. Özellikle patlıcan tatlısını olanını tavsiye ediyorlar.

İncele !

İtalya'da Ateşli Bir Yılbaşı Tatili Seni Bekliyor

İtalya romantizmin şehri, aşkın dili, coğrafyası bile kış ayında ateşli bir kadının en sevdiği aksesuarı çizme gibi... Venedik, Roma, Milano... Hepsi bu tarife uyuyor...  Çizme yani İtalya, kuzeyde Avrupa’dan Alpler ile ayrılıyor. En büyükleri Sicilya ve Sardinya olmak üzere Akdeniz’de irili ufaklı pek çok ada da İtalya’ya bağlı. Bağımsız iki Avrupa ülkesi olan Vatikan ve San Marino da İtalya toprakları içinde. Benzer olarak İtalya’nın da İsviçre içinde kalmış Campione d’Italia adında, yaklaşık 1,5 kilometrekare büyüklüğünde ve 2 bin 500 nüfuslu bir beldesi bulunuyor.
20 adet bölgeye ayrılmış olan ülkede, bölgelerden beş tanesi özerk statüye sahip. İtalya tarihi ve kültürel zenginliğiyle olduğu kadar coğrafi çeşitliliğiyle de farklı turizm anlayışlarını tercih eden milyonlarca turisti her yıl ülkeye çekiyor. Dilerseniz kuzeyde kayak yapabiliyor, dilerseniz Sardinya’daki gibi denize kıyısı olan bölgelerde güneş ve denizin tadını çıkarabiliyorsunuz. Bu durum bilmem size tanıdık geldi mi? Türkiye'de de Erzurum'da kayabilir, Alanya'da sörf yapabilirsiniz? Neyse İtalya ile devam edelim. Milano’da konaklamak ya da Venedik gibi marka bir şehri keşfetmek alternatifleriniz de var. Tarih ve sanat meraklısıysanız Toskana Bölgesi tartışmasız tek seçim. Üstelik bu kez tarih ve sanata tadı damağınızdan asla silinmeyecek lezzetler de eşlik ediyor. İtalya’da tarih sağınız, solunuz, önünüz, arkanız. Tarih şimdinin içine sinmiş bir varlık... Nehri geçerken arşınladığınız bir köprü ya da sırtınızı dayadığınız bir duvar... Yarımadada insanlığın izleri tarih öncesi çağlara kadar inse de önemli ilk medeniyet M.Ö. 800’lerde Etrüksler tarafından kurulmuş.
Bize çok benzetirim İtalyanları onlarda bizim gibi küçük bir köyden zaman içinde Akdeniz’i çevreleyen dev bir imparatorluğa dönüşmüş.  Ve kendine has sanat heryeri hakimeti altına almış.  İtalya ulusal birliğini 1861’de sağlamış. Bu nedenle trk etmeye hazırlandığımız 2011 yılı ulusal birliğin 150. yıldönümü olması dolayısıyla İtalyanlar için oldukça önemli. Birliğin kurulduğu Savoia Krallığı’nın merkezi Torino kenti, İtalya seyahatinde rotaya bu yönüyle mutlaka dâhil edilmeli.
İtalya’da hemen her şehir, sanatı altın bir tepside önünüze sunuyor. Floransa’da Rönesans mimarisinin en güzel örneklerine tanıklık ederken müze ve kiliselerde pek çok önemli ressam ve heykeltıraşın eserleri ile karşılaşıyorsunuz. Roma şehri antik döneme ait pek çok yapıyı barındırdığı gibi, Vatikan başlı başına bir gezi rotası oluşturuyor. Ayrıca İtalya, piyano ve kemanın icat edildiği; Paganini, Rossini, Verdi, Puccini, Vivaldi gibi sanatçıları yetiştirmiş bir ülke. Operaya hayat vermiş bu ülkede Milano’daki La Scala’da, Napoli’deki San Carlo’da opera eşsiz bir deneyim anlamına geliyor. Ayrıca Milano’ya gidilmişse Leonardo’da Vinci’nin Son Akşam Yemeği freskosu mutlaka görülmeli. Ancak bunun için iki gün öncesinden randevu almış olmak gerekiyor.

Kırlarıyla ünlü Toskana bölgesindeki en güzel Orta Çağ kentlerinden biri olan Siena’nın dev bir çukuru andıran meydanı tarihi binalarla çevrili. Yaz aylarında festival ve atlı gösterilere ev sahipliği yapan meydanın çevresi de sürprizlerle dolu. Tıpkı Siena gibi başkent Roma da modadan antikaya kadar pek çok alışveriş seçeneği sunuyor. İtalyan şehirleri konsept mağazalarıyla da övünüyor. Mesela Roma’da sadece dolmakalem satan dükkânlar bulunuyor. İtalyanların pizza ve makarna ile birlikte kültür mirası gibi algıladıkları bir diğer lezzet ise Roma dondurması. Ağırlıklı olarak meyve çeşitlerinden yapılan bu dondurma için dünyanın çeşitli yerlerinden Roma’ya gelenler olduğu biliyor. Sicilya’daki Cefalu İtalya’ya özgü güneyli ruhunun en iyi hissedilebileceği yerlerden biri. Palermolu yönetmen Giuseppe Tornatore’nin ünlü cinema paradiso (Cennet Sineması) filminin çekildiği yer de burası. Cefalu gibi romantik kentleriyle övünen İtalya’da, balayı çiftlerinin gözbebeği ise Roma. Başkentteki antik Colosseum, Roma İmparatorluğu’nun görkemini yansıtıyor. Önemli bir bölümü sapasağlam olan tiyatroya girmek için ücret ödemek gerekli.

Venedik Karnavalı’nın tarihi 11. yüzyıla dek uzanıyor. Önceleri iki ay boyunca kutlanan ancak 18. yüzyılda ekonomik nedenlerle gözden düşen karnaval, 1979’da yeniden canlandırıldığında öyle büyük ilgi görmüş ki aşırı ilgiden şehre giriş yasaklanmış. Roma, farklı gelir ve beğeniye sahip ziyaretçilerine mutluluk dağıtabilen bir şehir. Kenti toplu taşıma araçlarıyla olduğu gibi lüks araçlarla da gezmek mümkün. Görkemli meydanlara ev sahipliği yapan Napoli’de tarihi kilise cepheleri İncil’den sahnelerle süslü. Eski Roma’ya özgü sütunların çevrelediği meydanlarsa dev birer sahneyi çağrıştırıyor. Kentin meydanları aynı zamanda sosyal hayatın önemli bir parçası. Öyle ki, pencereden uzanıp komşu avluya, hatta komşu meydana seslenen insanları şehri burası. Napoli’de karşınıza çıkan en belirgin mimari unsur, kavis. Görkemli müze ve kiliselere sahip olan şehir; kubbeler, dolambaçlı sokaklar ve yarım daire biçimindeki alınlıklarla dolu. Napoli, denize inen yokuşlu sokakları ve sahil boyunca uzanan gezinti yollarıyla suyla iç içe yaşayan bir kent. Kimilerine göre İtalya’nın en romantik şehri. Şehrin günbatımları ise dillere destan. Sicilya, İtalya’nın en karakteristik yerlerinden biri. Kıyı şeridi boyunca hemen her yerde etkileyici güzellikler sunan ada birbirinden güzel kumsallara sahip. Sicilya’daki güneşli gün sayısı ülkenin kuzeyine göre daha fazla. Yüksekliği üç bin metreyi aşan Etna başta olmak üzere adada aktif durumda yanardağlar bulunuyor. Sicilya açıklarında küçük adacıklar ise günübirlik tekne turları için ideal. Adanın en gözde şehirleri ise Palermo, Catania ve Messina olarak anılıyor.

Vatikan, Katolik Hristiyanlığın yönetim merkezi olan Roma’nın içinde farklı bir ülke. Nüfus ve yüzölçümüyle dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Vatikan, dünyanın her yerinden ziyaretçi alıyor. Ülkenin ruhani lideri Papa’nın makamı da burada. Vatikan Müzesi, San Pedro Katedrali ve Aziz Peter Bazilikası’nı görmek için gün boyu uzun kuyruklar bekleniyor. İtalya inanç zenginliklerinin yanı sıra sahillerinin güzelliğiyle de tanınıyor. Floransa’da sandviç içine yerleştirilmiş işkembe sıra dışı bir deneyim. Pizza, bir sandviç türü olan panini, espresso, makarna ve peynir çeşitleri de birer İtalya klasiği. İtalya, konaklama seçeneklerinin zenginliğiyle güzel. Como Gölü romantiklere; Floransa’nın Chianti bölgesi doğaseverlere, Castelli di Roma, başkentin banliyölerini görmek isteyenlere göre. Milano ve Roma’da metro istasyonları yakınlarında belediyeye ait kiralık bisikletlerle şehri gezebilirsiniz. İtalya’da ekonomik alışverişin adresi outletler. Önerilerimiz: Roma’da Valdichiana Outlet Mall, Floransa’da  Incense’da yeralan Outlet Mall ve Milano’da MC A.g. Designer Outlet Mall. Hayatın basit yanları Sicilya’nın büyüsüyle kolayca sıra dışı hale bürünebiliyor. Havası lavanta ve kekik kokan adada, Roma kalıntıları arasında yürümek, bir katedralin önünde oturup günün akışını seyretmek, ayaklarınızı denize sokup Odisseus’un fırtınalı yolculuklarının hayalini kurmak ve dingin akşamüstlerinin tadını çıkarmak tarifi imkânsız bir keyif…

Roma’dan iki alışveriş önerisi: Trastevere semtinde kurulan Porta Portese bitpazarı, sadece pazar günleri 14İtalya’yı daha iyi tanımak için film önerileri: Cennet Sineması (Giuseppe Tornatore), Romeo Juliet (Franco Zaffirelli), Baba (Francis Ford Coppola), Toscana Güneşi Altında (Audrey Wells), 8,5, Amarcord (Federico Fellini)Floransa’da dünyanın en önemli eserlerini barındıran Ufizzi Müzesi’nde Rönesans eserlerini incelemek İtalya seyahatinin olmazsa olmazı. Napoli’den her saat başı kalkan teknelerle ulaşılabilen Capri; Ischia ve Procida adalarına yapılabilen günü birlik kaçamaklar ve hem kamp alanıyla hem de tarihi açıdan mutlaka ziyaret edilmesi gereken Pompei kenti gezi rotasına dâhil edilebilir. İtalya'ya en ucuz bileti KLM kesiyor. 189 Euro karşılığında Roma'ya gidebilirsiniz üstelik bu fiyat gidiş-dönüş için. THY ise 221 EURO gibi bir fiyata ulaşım sağlıyor. Arada çok büyük fark yok sanki THY'yi tercih etmeniz dah auygun olur gibi geliyor bana.

İncele !

Ümraniyede Tarihi Lezzetin Mekanı Sizi Beklliyor

Sultan Ahmet Köftecisi fast-food hizmet veren zincirler arasında en iyiler arasında. Özellikle Ramiz'le girdikleri yarışta onlara yaramış görünüyor. Ben son olarak gittiğim Ümraniye Sultan Ahmet Köftecisi hakkında bilgiler vereyim. Belediye binasının hemen yanındaki bu şube Erdem Hastanesinin alt tarafında kalıyor. Bir kere mekanın bulunduğu alanda daha önce bir kuru fasulyeci vardı. İzbe ve girmekten imtina edeceğiniz o yer gitmiş aydınlık, temiz ve kaliteli bir köfteci gelmiş. Garsonlar özenle seçilmiş son derece saygılı ve hızlı servis yapıyorlar. Mercimek çorbasını tercih edin bence oldukça lezzetli yapılıyor. Köfte çok özel bir teknikle pişiriliyor. Sultan Ahmet Köftesi önce ızgarada hafif ateşte ısıtılıyor sonra ateşin harı yükseltiliyor ve enfes bir lezzet ortaya çıkıyor. Yani anlayacağınız köfteyi beğendim. Piyaz ise biraz sert geldi bana ve tadıda yavandı. Salata büfesi oldukça başarılı işletmenin sahibi Yülsel Şahin herşeyle teker teker ilgileniyor. Mönülerine köftenin dışında soslu tavuğu da eklemişler ve bu konuda oldukça iddialılar. Tatlı olarak Kemal Paşa ya da İrmik Helvası tercih edebilrsiniz. Ben hakkımı İrmik Helvasından yana kullandım ve pişman olmadım. gerçekten kıvamı, şekeri çok başarılı. Benden bir tavsiye daha hazır Ümraniye Sultan Ahmet Köftecisi'ne gitmişken işletme sahibi Yüksel Şahin'le de tanışın. Gerçekten sohbeti doyumsuz bir insan. Ben yemek yerken şunu da öğrendim. Özel bir indirim kampanaysına başlamışlar. Hiç bir Sulatn Ahmet Köftecisi'nde bulamayacağınız indirimli fiyatları var. Telefon numarası 0216 505 3 505

İncele !

Yilbaşı Gecesi Uludağ Tatil Rezervasyonları 2014

Kar yağışı Marmara Bölgesi'ni de etkisi altına aldı. Hatta ben bu yazıyı yazarken Çamlıca beyaza bürünmeye başlamıştı bile. Durum böyle olunca Uludağ'da kar bekleyen turizimciler de rahat bir nefes aldı. Marmara ile birlikte Bursa'da da kar yağışında yoğunluk başladı.  Kayakçıların, 'Beyaz Cennet' olarak tanımladıkları Uludağ'da kar kalınlığı 85 santimetreye ulaştı. Yılbaşı nedeniyle öğrencilerin yanı sıra Arap ve Rus turistlerin büyük ilgi gösterdiği Uludağ’da yoğunluk yaşanıyor. Günübirlik tatilcilerin de akın ettiği Uludağ’da tatilciler karın keyfini, kayak yaparak, kartopu oynayarak çıkarıyor.
Meteoroloji İstasyonu’ndan alınan bilgiye göre, kar yağışı, gün içerisinde ve yarın aralıklarla devam edecek. Hava sıcaklığının gece sıfırın altında 8 derecenin altına düştüğü Uludağ’da gündüz ise sıcaklık 1 ile 3 derece arasında değişecek.

İncele !

Yılbaşı Gecesi İçin En İyi Restaurantlar İstanbul

Yılbaşı gecesi dışarda olalım olmakla da kalmayıp eğlenelim şöööleeee ağzımıza layık da yemekler yiyelim diyenlerdenseniz aşağıdaki liste tam sizlik demektir. İşin uzmanlarında sorduk ve en iştah kabartıcı, en leziz mönüyü hangi mekanlar hazırlıyor fikirlerini aldık. Tabiii hatırlatalım lezzetli olduğu kadar da tuzlu bu mekanlar. En azı için 200 T.L'yi gözden çıkarmanız gerekecek. Keyif sizin....

1) Four Seasons Bosphorus Aqua Restaurant
2) Gaja Restaurant
3) Çırağan Palace
4) Vouge Restaurant&Bar
5) Ulus 29
6) Park Şamdan
7) Hilton Windows On The Bay
8) Golden Key Chalet
9) Sheraton Brasserie One
10) Mimolett Restaurant
FOUR SEASONS BOSPHORUS AQUA RESTAURANT
Beşiktaş’taki Boğaz manzaralı mekanın yeni yıl mönüsü yedi aşamalı. Yengeç, ıstakoz, kalkan balığı, dana madalyon, wasabi ve misket limonlu sorbeyle zencefil ve kayısı topları bulunuyor. Otelde kalma, yemek ve 2012’nin ilk sabahında brunch’ı da kapsayan konaklama paketi de bulunuyor. Yeni yıl paketinin fiyatı 350, sadece yemek 150 lira. (212) 381 40 00

Boğaz’a karşı yeni yıl
GAJA RESTAURANT

Mönüde ördek ciğeri terin, kerevit carpaccio, füme somon, ıstakoz, siyah trüf mantarıyla konsome, bonfile, naneli mus ve zencefilli dondurmayla ‘özel yılbaşı tatlısı’ bulunuyor. Mekan, Beşiktaş’taki Swiss Otel Bosphorus’ta. Yılbaşı mönüsü ve şampanya ikramıyla 445 lira. Yılbaşı mönüsüyle şarap eşleştirmesi de 595 lira. (212) 326 11 00
Üç farklı mekan
ÇIRAĞAN PALACE

Üç restorandan Tuğra’nın mönüsünde; kavun peltesi ve rakı sorbesi, kızarmış hindi göğsü ve hindi budu sarması ve Osmanlı çilekleri bulunuyor. Laledan’ın mönüsünde karides suflesi, fırınlanmış trüf mantarlı dana bonfile ve ballı fındıklı ve sütlü çikolatalı mustan var. Gazebo’daysa, deniz ürünlerinin bulunduğu buz büfesi, Fas büfesi, ana yemek çeşitleri ve tatlı büfesi. Tuğra’nın mönüsü 400, Gazebo 345 ve Laledan 380 lira. (212) 326 46 46
Çatı katında
VOUGE RESTAURANT&BAR

Mönüde fener balığı, kestaneli balkabağı çorbası, tuna tataki, fesleğen ve yeşil elmalı sorbe, fırında kuzu sırtı, ada çaylı balkabağı püresi ve kaz ciğeri ya da ızgara lağos balığı, safranlı patetes sufleyle füme pakchoy ve karamalize muzlu crumble bulunuyor. Mekan, BJK Plaza’nın çatı katında ve Boğaz manzaralı. Set mönüsü 350, bar 200 lira. (212) 227 44 04
Danna Leese çıkacak
ULUS 29

Mönüsünde; Beluga havyarı ve patates püresi bulunan ‘amouse bouche’, deniz tarağı ceviche, avokado püresi, dana yanağı ravioli, ördek confit, Valrhona bitter çikolata çorbası, karamelize muz ve Malibulu İtalyan bezesi var. Kişi başı 225 Euro. Ayrıca Danna Leese, hem yemekte hem kulüpte şarkılarıyla geceye renk katacak. (212) 358 29 29
Çorba servisi de var
PARK ŞAMDAN

Nişantaşı’daki mekanın yeni yıl mönüsü; somonlu bilini, cevizli Camambert peyniri, piliç satay, karides stick, Çin böreği, sebze ızgara, soğuk levrek, limon sorbe, hindi budu kestane ve iç pilav ya da bonfile ve fıstıklı parfeden oluşuyor. Ayrıca gece sonunda, paça ve mercimek çorbası servisi de var. Kişi başı 175 Euro. (212) 225 07 10
Körfezi kucaklıyor
HILTON WINDOWS ON THE BAY

İzmir Alsancak’taki mekanın mönüsünde; jumbo karides ve lakerda, istakoz konsome, votkalı nar sorbe, ana yemek olarak barbun ve lagos balığı, ister marine edilmiş dana fileto, sote yabani mantar ve bezelye püresi, tatlı olarak da çikolata sepeti içinde kestane sürprizle, kahve ve petifür bulunuyor. Limitsiz yerli içkili mönünün kişi başı fiyatı 250 lira. (232) 497 60 60
Bolu’da Küba ezgileri
GOLDEN KEY CHALET

Bolu Kartalkaya’daki 150 kişilik mekanın yılbaşı mönüsünde; narlı şampanya, parisien peynir topları, çorba olarak karides bisque veya morel mantar çorba, soğuk meze olarak ahtapot, topik, köz patlıcan ve börülce, ara sıcak ravioli, ana yemek olaraksa hindi, antepfıstıklı pilav, bonfile ruloları ve ızgara sebzeler bulunuyor. Ayrıca, Kübalı müzisyenlerden oluşan bir grup da yemeğe eşlik edecek. (374) 234 50 80
Kayısılı hindi
SHERATON BRASSERIE ONE

Yeni yıl mönüsünde bilini üzerinde somon füme, yeni yıl başlangıç tabağı, mavi yengeç keki üzerinde karidesler, mandalina sorbe, kuru erik ve kayısıyla doldurulmuş hindi ve kahveli Noel petifürleri var. Bir kadeh köpüklü şarap dahil kişi başı fiyat 150 lira. Kapasitesi 70-80 kişilik mekan Ankara Kavaklıdere’de. (312) 457 60 00
Kuzu üçlemesi
MIMOLETT RESTAURANT

Cihangir Sıraselviler’deki mekanın yılbaşına özel mönüsünde; kestane çorbası, istiridye, kaz ciğeri, somon konfit, çipura sote ya da arzuya göre kuzu pirzola, kuzu kol konfi ve uykuluktan oluşan ‘kuzu üçlemesi’, Mimolett krem brulee ve tahin pekmez sufleyle petit fours ve kahve bulunuyor. Kişi başı fiyatı 190 lira. (212) 245 98 58

İncele !

Yılbaşı Tatili İçin Moskova Tam Zamanı

Sovyet Mimarisinin en görkemli olduğu kentlerden biri Moskova. Geniş caddeler, su yolları havuzlar, operalar, heykeller, kendine has uslübuyla yapılmış görkemli binalar... Elbette Moskova değişiyor plazalar, gökdelenler, AVM'ler bu şöhretli kentin caddelerinde artık yerini almış durumda. Yinede eski yapılar en gözde gezi parkuruları. Moskova’da ilk gezilecek yer tabii ki Kızıl Meydan. Moskova’nın merkezi olarak burayı düşünebilirsiniz. Diğer bütün cazibe merkezleri Kızıl Meydan’ın ya içinde ya da çok yakın çevresinde.


Lenin’in anıt kabri Kızıl Meydan’da. Ücretsiz gezebilirsiniz. Anıt kabrin önünde artık kaz adımı ile yürüyen nöbetçiler yok. Lenin’in mumyalanmış naaşının başka bir yere nakli de an meselesi.
Kızıl Meydan'daki St. Basil Katedrali Rusya’nın en fantastik eserlerinden. Salı günleri hariç hergün gezebilirsiniz.GUM Mağazası da Kızıl Meydan’ın hemen yakınında. Alışveriş için olmasa da binayı mutlaka görün.

Kremlin Rusça’da "kale" anlamına geliyor. Kremlin’i perşembeleri hariç her gün gezebilirsiniz. Keremlin’in içinde bulunan silah deposunu ise ayrı bir ücret vererek geziyorsunuz.
Novodevichy Manastırı’nı mutlaka görün deriz. 16. Yüzyıl’dan kalma manastırda Smolensk Katedrali de var. Manastırın bahçesinde Kruşçev’in Çehov’un Gogol’un mezarları bulunuyor. Her ayın ilk pazartesi günü kapalı. Giriş 80 Ruble. Adresi Bolshaya Progovskaya.
Kızıl Meydan’ın yakınındaki Büyük Petro anıtı ile Hz. İsa Katedrali’de diğer görülecek yerler.
Müze olarak ise Gorky’nin Evi (Ulitsa Malaya Nikitskaya’da ücretsiz) Kolomenskoye (Açık hava müzesi. Prospekt Andropova 39’da 150 Ruble) Puşkin Müzesi (Ulitsa Volkhonka’da 120 Ruble) ve Tolstoy’un evi (Ulitsa Leo Tolstoy 21’de giriş 50 Ruble) alternatifleriniz.

Bu arada Kızıl Meydan’ın yakınındaki KGB binası Bolşoy Tiyatrosu da dışarıdan görülebilecek yerler.

Arbat Sokağı ve Gorki Parkı yürüyüş için ideal.

Yiyecek-İçecek
Rusların yemekle arasının pek iyi olduğu söylenemez. Tabii bunda Rusya'nın sahip olduğu coğrafi koşullar ve iklim en önemli etkenler.

Rus mutfağı Avrupa ve Arap mutfaklarından etkilenmiştir. Moskova'da Doğu Mutfaklarını otantik halleriyle denemek isteyenlere Gürcü Ermeni ve Çin restoranlarına uğramalarını
tavsiye ediyoruz.

Moskova'nın nerdeyse 100 yıl önce yapılmış olan tarihi metrosu sayesinde şehir
merkezindeki restoranlara çok rahat ulaşabiliyorsunuz : Ulitsa Arbat Tverskaya Ulitsa Triumfalnaya Ploşçad gibi bildik sokaklarda Italyan restoranları Japon restoranları ve tabii ki Mc Donalds'lar ayrıca Rusların kendi fastfood zinciri olan Russkoe Bistro'lara kadar bir çok seneçeği bulabilirsinizRus mutfağından bir şeyler tatmak isterseniz size pancar sarımsak salatalık turşusu ve lahanadan yapılan ünlü Solyanka çorbasını tavsiye ediyoruz. Kotletipo Kievski Kiev Tavuğu olarak da bilinen bir diğer meşhur yemek. Tavuğun göğsü sarmısaklı tereyağı ile doldurularak ekmek kırıntılarına batırılıyor ve sonra kızartılıyor. Rus mutfağının önde gelen diğer yemekleri ise; kıyma ve piriçten yapılarak domates sosuyla servis edilen lahana sarması Golubtsi bunun yanında servis edilen kaynamış kara buğdayKasa ve ekşi krema soğan mantar karışımı bir sosla sunulan dana bifteği Bev Straganov'dur. Ülkemizde bu gün Amerikan salatası olarak bilinen Rus salatasını da anmadan geçmeyelim. ( Bu salatanın ana vatanı Fransa'dır aslında ve adı da Olivyedir).

Rus mutfağında av etlerinin ayrı bir yeri vardır; ve tabii ki tütsülenmiş etler ile
kurutulmuş balıkların da. Bizdeki şiş kebaba Ruslar şaşlık adını veriyorlar. Etler biraz daha iri doğranıyor ve arasına soğanlar yerleştiriliyor.

Tatlılar ise genelde hamurdan süt ve yumurta katılarak kuru ve şekerli olarak yapılıyor. Vatruşki denilen küçük tartlar peynir doldurularak hazırlanırken Vareniki meyve doldurularak hazırlanıyor. Hvorost denilen kızartılmış yassı bisküviler ve meyve ile reçel gibi farklı bir çok malzemenin doldurulmasıyla hazırlanan Pirojki' yi de Moskova'nın karakteristik tatlıları arasında sayabiliriz.

Tabii Moskova deyince ilk akla gelen Votka oluyor. Ancak Ruslar votkayı yemekte Zakuski denilen baharatlı ve tuzlu bir tür aperatifle alıyorlar. Votka seçimine gelince; biraz tatlı bir votka içmek isterseniz Stolichnaya köpüklü için Kovskaya limonlu Limonnaya kırmızı biberli aromalı Pertsovka ve ardıç zencefil karanfil aromalı Ohotniçya ilk akla gelen örneklerden sadece bir kaçı. Populer olan diğer içecekler ise yine votka ile portonun karıştırılarak meşe fıçılarda bekletilmesiyle yapılan Starka ve arpa veya çavdardan yapılan az alkollü Kvas ve son olarak da Ermeni konyağı olarak bilinen Ararat'tır. ışte bütün bu bahsettiğimiz yiyeceklerin tadına bakabileceğiniz sizin için seçtiğimiz restoranlar :

ORIENTAL MUTFAKLAR
China Tang
Ulitsa Panfilova 18/2
Tel:095 158 6338
Fax: 095 158 6088
Ortalama: $40
Her gün gece yarısına kadar açık.
Dinastiva
Zubovsky Bulvar 29
Tel:095 246 5017/7071
Ortalama:$ 65
Her gün saat 11.30am-10.30pm açık.

Dzohnka
Junk Boat in Mkhat Theatre
Tverskoi Bulvar 22
Tel:095 203 9420
Maksimum $ 25
Gece yarısına kadar açık.

Hong Kong
Bolshaya Sadovaya
Ulitsa 1/5
Tel:095 209 2456
Ortalama:$ 40
Her gün en son müşteri ayrılana kadar açık.

Khram Luny
Temple of the Moon
Bolshoi Kislovsky Pereulok 1/12
Tel:095 291 0401
Ortalama: $ 50
Her gün saat 1.30-11pm arası açık.

Koreisky Dom
Korean House
Volgogradsky Prospekt 26
Tel:095 270 907/1300
Ortalama:$40
Her gün saat 11am-12pm arası açık.
Lily Wong
Hotel Intourist
Tverskaya Ulitsa 3/5
Tel:095 956 8301
Fax: 095 956 8356
Ortalama:$60
Her gün gece yarısına kadar açık
Pvat Spetsii
Five Spices
Pereulok Sivtsev Vrazhek 3/18
Corner Gogolevsky Bulvar
Tel:095 203 1283
Ortalama:$50
Her gün en son müşteri ayrtılana kadar açık.

Azteca
Tverskaya Ulitsa 3/5
Tel:095 956 8467/8359
Ortalama:$35
Her gün 6 pm kadar açık.

Cali's
Leningradsky Prospekt 31/9
Tel:095 212 2273
Ortalama:$30
Her gün saat 11am-12 pm arası açık.

Planet Hollwood
Krasnaya Presnaya Ulitsa 23B
Tel:095 255 0539/9191
Fax 255 9190
Ortalama:$30
Her gün saat 11am-2pm arası açık.

Oteller
Sovyetler birliğinin dağılmasının ardından bir çok bürokratik işlem de kaldırıldı. Ancak Rusya'ya yapacağınız seyahat öncesi vize almak için halen bir davetiyeye ihtiyacınız var. Hatta bazen başvurduğunuz Rusya Konsolosluğu sizden AIDS testi yaptırmanızı bile isteyebiliyor.

Eğer Rusya'ya seyahat acentanızın organize ettiği bir tur ile geliyorsanız vize almanız da otel bulmanız da çok daha kolay. Ancak Havaalanında halen iki adet form doldurmanız gerekiyor.

Birisi getirdiğiniz para miktarı ile ilgili. Formu dolurup gümrüğe verip içeri alınırsanız şanslı sayılırsınız. İkincisi ise ülkeden çıkarken doldurduğunuz ve çıkışınız teyid eden formdur. Eğer tüm bu prosedürleri sırasıyla geçebilirseniz. Size şehir merkezinde konaklayabileceğiniz bazı alternatifler sunuyoruz.

Hotel Kempinsky Baltschug
Ulitsa Balchug 1 113035
Tel:095 230 6500/9502
Fax: 095 230 6502
Ortalama: $350E
E-mail: reservation.mos@kempinski.com

Aerostar Hotel
Leningradsky Prospekt 37/9 125167
Tel:095 213 9000
Fax: 095 213 9001
Ortalama:$330
E-mail:aerostar@sovcust.sprint.com

Art Hotel
3-ya Peshchanaya Ulitsa 2 125252
Tel:095 955 2300
Fax: 095 955 2310
Ortalama:$250
E-mail:artsport@glasnet.ru

Hotel National
Mokhovaya Ulitsa 15/1 103009
Tel:095 258 7000
Fax:095 258 7100
Ortalama $360-$430
E-mail:hotel@national.ru

Arbat Hotel
Plotnikov Pereulok 12 121002
Tel:095 244 7635
Fax: 095 244 0093
Ortalama: $178
Hotel Moskva
Okhotny Ryad 2 103009
Tel:095 960 2020
Fax: 095 928 5938
Ortalama: $70
Hotel Rossia
Ulitsa Varvarka 6 103495
Tel:095 232 5000
Fax:095 232 6262/6248
Ortalama:$84

Sovietskaya Hotel
Leningradsky Prospekt 32/2 125040
Tel:095 250 7253/095 960 2000
Fax:0960 2006/250 8003
Ortalama:$170
E-mail: hotsov@orc.ru

Aeroflot Hotel
Leningradsky Prospekt 37/5 125167
Tel:095 151 0442
Fax 095 151 7543
Ortalama: $75

Hotel Orlyonok
Ulitsa Kosygina 15 117334
Tel:095 939 8884
Fax: 095 938 2200
Ortalama: $65.

Hotel Sputnik
Leninsky Prospekt 38 117526
Tel:095 938 7106
Fax: 095 938 7096
Ortalama: $45.

İncele !

Göl Manzaralı Kayak Cenneti Elazığ

Bu ara yaklaşık 6-7 ayrı kayak merkezi ve kış turizmi yapılan ili tanıttık. Bunun sebebi artık ülkemizdeki bu değeri gözler önüne sermemiz gerektiğine olan inancım. Fransa'dan, İtalya'dan ya da İsviçre'den kış turizminde geride olmamız bizim ayıbımız. Üstelik ülkemizdeki doğal kayak pistleri her yönden onlardan daha iyi. Sadece organizasyon ve tesis noksanımız mevcut onu da zamanla telafi etmeye başaldık. Bugün size başka bir kayak merkezimizi anlatacağım ama burda da tesis problemi var. Bu doğa hariaksı yere giderseniz öğretmen evinde kalmak zorundasınız. Otel yapmak kimsenin aklına gelmemiş, Turizm Bakanlığı'mız da henüz bölgeye eğilmemiş. Ama göl manzarası eşliğinde kayak yapma zevkini sunması Hazar Baba Kayak Tesislerini çok farklı bir yere oturtuyor. Burası Elazığ'da bulunan Sivrice ilçesi'nde... Hazar Baba Kayak Tesisleri  Hazar Gölü'nün doyumsuz manzarası eşliğinde unutulmaz bir keyif yaşatıyor misafirlerine. Hazar Baba Kayak Tesisleri, bin 300 metre uzunluğundaki telesiyej ve kayak pisti ile kaliteli bir tesis.
Elazığ ile çevre illerden kayak tutkunlarının ilgi gösterdiği tesislerde, kayak malzemesi kiralama imkanı da sunuluyor. Kayak yapmayı bilmeyenlere, belli bir ücret karşılığında kayak dersleri veriliyor. Tesisi Sivrice İlçesi Köylere Hizmet Götürme Birliği Müdürlüğü işletiyor. Yani anlayacağınız bu güzellik bir süre daha yıldızı sönük bir biçimde hizmet vermeye devam edecek. Ne işi var cennet gibi işletmenin Köylere Hizmet Getirme Müdürlüğü'yle. Neyse yine de gidilip görülesi bir yer.
Tesisin göl manzarasıyla ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Sadece ülke çapında değil, dünya çapında bu konuda iddialı bir merkez Hazar Baba. THY ve Pegasus gibi bir çok firma sefer düzenliyor Elazığ'a ve 80-90 T.L'ye bilet bulabilrsiniz. Tabiii her zaman yaptığım uyarıyı bir daha yapayım. Bileti en az 1 ay önceden almanız gerekiyor.

İncele !

Yalova Termal Kaplıcaları ve Konaklama

Yalova Termal Kaplıcası

Yalova Termal Kaplıcası
Termal Kaplıcaları Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Termal Kaplıcalarındaki Otel Apart otel Tesis Bilgileri

Termal Kaplıcalarına Erişmek İçin İletişim Bilgileri

Termal Kaplıcaları Resimleri Fotoğrafları ve Videoları

İncele !

Termal Sular ve Kaplıcalar Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Termal Kaplıcaları
Termal Kaplıcaları Yalovada bulunur.Kaplıcada tatilinizi uygun fiyatta dinlenerek yapacağınız pansiyon, oteller, motel, apart, resort kaplıca tesisleri bulunur.Termal  kaplıcası resimleri fotoğrafları telefonları bilgileri ilgili sayfalarda belirtilmiştir.Tatiliniz Termal kaplıcasından bulacağınız kaplıca otelleri ve motellerinde dinlenme ve tatil yapma imkanı bulursunuz.Termal kaplıcası  bütçenize uygun fiyatlarda pansiyon otel moteli tatilinizi geçirmeniz için size sunar.Termal kaplıcalarının hamam spa ve masaj tesisinden faydalanabilirsiniz.Termal kaplıcalarına ulaşım kara yolu yada deniz yolu ile sağlanır.
Yalova Termal Kaplıcalarının Konumu: Termal Kaplıcaları, Yalova İl Merkezinin 12 km. batısında, Termal ilçe merkezinde, Üvez pınar ve Gökçe dere mahalleleri arasındaki ormanlık bir bölgede bulunmaktadır.
Yalova Termal Kaplıcalarının Ulaşım Olanakları: Kaplıcalara hava, deniz ve kara yolu ile ulaşım yapılabilmektedir. Kaplıcalar feribot iskelesine 12 km, hızlı feribot iskelesine ise 13 km uzaklıktadır. Kaplıca, İstanbul’a 187 km, Kocaeli’ye 67 km ve Bursa’ya ise 81 km’ dir. En yakın havaalanı İstanbul ve Bursa’da bulunmaktadır.
Yalova Termal Kaplıcalarının Tedavi (Endikasyon) Özellikleri: Kaplıca suyunun tedavi özellikleri Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiş olup kırık sekelleri, cilt hastalıkları, siyatik ve her türlü nevralji, romatizmal hastalıklar, dolaşım hastalıkları, çeşitli felçler, adale hastalıkları ve atrofilleri, kadın hastalıkları, hastalık ve ameliyat sonrası rahatsızlıklar ve metabolizma bozuklukların tedavisinde kullanılabilir niteliktedir.
Yalova Termal Kaplıcalarının Termal Su Özellikleri: 66 ºC derece olan kaplıca suyu renksiz ve berrak termal sudur
Yalova Termal Kaplıcalarının tarihi
Yalova Termal Kaplıcaları, 4000 sene önce bir takım doğa olayları sonucu oluşmuştur. 2000 seneden beride insanların şifa aradıkları yer haline gelmiştir.
Tarihte Pitiya olarak bilinen bölgede kurulu Yalova Termal Kaplıcaları, Yalova il merkezinden 12 km. uzaklıkta, Yalova Termal ilçesi içerisinde iki dağ arasında, bir arada ender görülen harika bir bitki örtüsü ile kaplı bir vadidir. 3600 dönüm orman arazisine sahiptir. Yalova Termal Kaplıcalarının ilk hamamları yaklaşık 1600 sene önce Bizans İmparatoru Constantinus (312-337) tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra çeşitli Bizans İmparatorları tarafından birçok tesis yaptırılmıştır. Osmanlı Yalova’yı fethettiğinde, başkent Bursa olması ve orada da kaplıca olması nedeniyle Termale gereken önem verilmemiştir.
Osmanlı zamanında ise Sultan Abdülmecit (1831-1861) tarafından imar edilmiştir. Sultan Abdülmecid’in annesi Bezm-i Alem Valide Sultanın burada romatizmalarına şifa bulması buranın ünlenmesine sebep olmuştur. Bu yüzden Sultan Abdülmecit buraya yeni banyolar ve köşkler yaptırmıştır. Termalin şu anda kullanılan yollarını açmıştır. Daha sonrada Sultan II. Abdülhamit ( 1876 - 1908 ) zamanında yeniden ünlenmiştir. Suyun ilk tahlilleri yaptırılmıştır. Buraya yeni hamamlar, köşkler ve gazinolar yapılmış, tarihi eserler restore edilmiştir. Burası dünyanın en gözde sağlık ve eğlence merkezi haline gelmiştir. İşletilmesi için yabancı sermayedarlara verilerek işletilmiştir. Ancak önce Balkan Savaşı (1912-1913), I. Dünya Savaşı (1918-1922) ve Kurtuluş Savaşı (1919-1923) zamanlarında yabancı sermayedarlar ve ortaklar kaçmıştır. Kaderine terk edilen kaplıcalar unutulmuştur.
Osmanlı zamanında ise Sultan Abdülmecit (1831-1861) tarafından imar edilmiştir. Sultan Abdülmecid’in annesi Bezm-i Alem Valide Sultanın burada romatizmalarına şifa bulması buranın ünlenmesine sebep olmuştur. Bu yüzden Sultan Abdülmecit buraya yeni banyolar ve köşkler yaptırmıştır. Termalin şu anda kullanılan yollarını açmıştır. Daha sonrada Sultan II. Abdülhamit ( 1876 - 1908 ) zamanında yeniden ünlenmiştir. Suyun ilk tahlilleri yaptırılmıştır. Buraya yeni hamamlar, köşkler ve gazinolar yapılmış, tarihi eserler restore edilmiştir. Burası dünyanın en gözde sağlık ve eğlence merkezi haline gelmiştir. İşletilmesi için yabancı sermayedarlara verilerek işletilmiştir. Ancak önce Balkan Savaşı (1912-1913), I. Dünya Savaşı (1918-1922) ve Kurtuluş Savaşı (1919-1923) zamanlarında yabancı sermayedarlar ve ortaklar kaçmıştır. Kaderine terk edilen kaplıcalar unutulmuştur. Yalova Termal Kaplıcalarının kaderi, 19 Ağustos 1929 ‘da ulu önder M. Kemal Atatürk’ün gelmesiyle değişmiştir. Termal’e hayran kalan Atatürk, buranın dünyaca ünlü bir sağlık merkezi ve su şehri olması için büyük çaba sarf etmiştir. Türkiye’nin bir çok yerinden meşhur ustaları getirerek buranın yeniden imar ve ihyasını sağladı. Bugün Yalova Termal Kaplıcalarının dünyaca üne sahip olması Atatürk’ün sayesindedir.
Yalova Termal Kaplıcaları, 1. dereceden doğal, arkeolojik ve tarihi sit alanıdır. İstanbul’a deniz yoluyla 1 saat, Bursa ve İzmit’e kara yoluyla 1 saat uzaklıktadır. Yalova merkeze uzaklığı 12 km. ‘dir. Yalova feribot iskelesinden devamlı minibüs ve belediye otobüs seferleri vardır.
TERMAL TESİS tanımını dilimize kazandıran kaplıcamız; dünyaca üne sahip, altın madalya sahibi tek Türk Kaplıcasıdır. Sularının kaliteli ve içilebilir olması nedeni ile, kaplıcamız tüm dünyada emsallerine fark atmıştır.
Bünyesinde barındırdığı otel ve hamamlar ile tek bir tesis içerisinde birden çok alternatifi müşterilerine sunan Termal Kaplıcaları, çevre yerleşim birimlerine yakınlığı ve doğal yapısıyla da sizlere dolu dolu bir tatil vaat etmektedir.
Termal Kaplıcaları içerisinde yer alan; Çamlık Otel, Çınar Otel, Termal Otel ve Apart daireler; T.C Sağlık Bakanlığı Yalova Kaplıcaları İşletme İdaresi tarafından işletilmektedir
Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün sıklıkla ziyaret ettiği tesisimiz, manevi bir değere sahiptir.
TERMAL’de bir gün…
Sabah odanıza dolan kuş sesleri ve orman orkestrası eşliğinde uyanırsınız. Güzel bir duşun ardından isterseniz bir kahvaltı, isterseniz gezi parkurumuzda kısa ya da uzun bir turun ardından içinize işleyen orman havasını, açık ya da kapalı bir ortamda alacağınız kahvaltı ile pekiştirirsiniz.
Sabah saatlerinde havuz sefası yaptıktan sonra, bisikletle ya da yürüyerek gezi parkuru, piknik alanları, Gökçe dere ve tarihi bir yol kullanarak öğlen yemeği için Alabalık, Pizza, Pide ya da özenle hazırlanmış yemek çeşitlerinden birisini seçersiniz. Yemek sonrası yapacağınız ilk şey güzel bir çay içmek ya da soğuk bir içecekle rahatlamak olmalıdır. Bunun için ise size Çınar’ın gölgesinde ya da Çamlık Bar’da ikramlar yapılır.
Güzel bir öğle yemeği ile kazandığınız kalorileri yakmak için ise ister Üvez pınar Şelalesine bir yürüyüş isterseniz yapılacak bir organizasyon ile diğer doğa harikalarını görmeye gidebilirsiniz. Akköy, Orta burun gibi doğal mekanlarda doğa turları yapabilir, bisiklet ile zorlu patikalarda engel aşabilirsiniz.
Akşam yemeği için ise sabırsızlığınızı güzel bir hamam keyfi ve masaj ile pekiştirebilir, rahatladıktan sonra canlı müzik eşliğinde gününüzü tamamlayabilirsiniz.
Tesisimiz çevresinde bulunan gezi alanları, treking parkurları, Üvez pınar Şelalesi ve civarında belirlenmiş etapların dışında; dünyaca ünlü Su Düşen Şelalesi, Delmece Yaylası gibi doğal güzelliği bozulmamış alanlara, grup olarak yapılacak bisiklet turları ve geziler aşırı derecede rağbet görmektedir. Yapılan organizasyonlar konaklamalı ve kamp merkezli olarak değişmektedir. İster tesiste kalmak ve günübirlik geziler yapabilir ya da kamp kurduktan sonra kaplıcalardan yararlanabilirsiniz.
Tesisimizde bulunan gezi parkurları; birçok park ve yeşil alan içerisindedir. Piknik alanları ve parkların dışında yakın yerleşim birimleri ve mesire yerlerine yürüyerek ya da bisikletle ulaşabilir, çevre illere geziler düzenleyebilir, günü birlik spor aktivitelerinde bulunabilirsiniz. Mevsime göre kayak için Uludağ’a deniz için Yalova ve diğer sahillere gidebilirsiniz.
Ulaşım araçları ve merkezi yerleşim sayesinde gününüzü dolu dolu geçirebilir ve tek merkezden bütün bölgeyi gezebilirsiniz.
Yalova İli’nde bulunan Yalova- Termal ve Armutlu Kaplıcaları Türkiye’nin 1. derece önemli ve öncelikli kaplıcalarındandır. Termal Kaplıcaları Yalova İl merkezi’ne 12 km uzaklıkta Termal ilçe merkezinde bulunmaktadır. 212 yatak kapasitesine sahip olan Termal Turistik İşletmeleri, Samanlı Dağı’nın yamacında vadi içerisinde yer almaktadır. 6 Eylül 1982 gün ve 17804 sayılı Resmi Gazetede yapılan ilana göre kaplıca işletme sınırları içindeki 104 hektarlık alan kamu mülkiyetinde bulunmaktadır. Termal kaplıcaları, Türkiye’nin en düzenli gelişmiş kaplıca alanıdır. Altyapı sorunu yoktur. Kaplıca‘ya ulaşım asfalt yolla sağlanmaktadır.
Termal Tesisleri’nin girişinde, Yedi Havuzlar’da denilen bir çağlayan bulunmaktadır. Çeşitli, renkli ortancaları ile ünlü Termal’de, çok nadide ağaçlar bulunmaktadır. 39 çeşit yaprağını döken ağaç, 26 çeşit yaprağını dökmeyen ağaç, 25 çeşit yaprağını döken ve sürekli yeşil çalı ve 18 çeşit sarıcı ve örtücü bitki vardır. Güney Park çam, manolya ve değişik türde ağaçlar içindedir.
Termal’de bulunan Gökçedere’ye kaplıca sularının verilmesiyle otel ve motellerin büyük bir bölümü tesisleri içerisinde müşterilerinin kaplıca sularından faydalanmalarını sağlamaktadırlar.
Yüzyıllardır çeşitli medeniyetlerin şifa merkezi olan Termal’in şifalı su kaynakları günümüzde de birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Kaplıca suları romatizmalı ve metabolizmalı hastalıklarda, sindirim sistemi, karaciğer, safra kesesi, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, ortopedik operasyonlar sonrası, deri hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kadın hastalıkları, fonksiyonel rahatsızlıklara sahip hastalara şifa dağıtmaktadır.
Geçmiş dönemlerde farklı kültürlerin etkisi altında kalan Termal, özellikle Romalılar döneminde kaplıcalardan dolayı çok ilgi görmüş ve önem kazanmıştır. M.Ö. 2000 yıllarında büyük deprem sonucunda ortaya çıktığı bilinen Termal kaplıcaları 6.yy ‘dan itibaren PYTHİA THERMA _Pythia ‘daki kudret ve kuvvet hamamları olarak gösterilmiştir. Bunun nedeni ise, toprak yarıklarında çıkan buhar ve sıcak sudan dolayı burasının bir yeraltı tanrısına ait olduğunun düşünülmesiydi. Özellikle gençlik aşısı yerine geçen Hayat İksiri kaplıca hamamları ilk olarak Kral Constantinus tarafından yaptırılıp, Iustinianos zamanında da restore edilmiştir.
Kaplıcalar, Sultan Abdülhamit zamanında tekrar önem kazanmış ve Ulu Önder Atatürk döneminde son halini almıştır. Atatürk, Termal’e büyük önem vermiş, sık sık dinlenmek üzere Termal’e gelmiş ve burada uzun zaman geçirmiştir. Termal, tarihinin her döneminde bir sağlık ve dinlenme merkezi olarak önemini korumuştur. Osmanlılar zamanında kaplıca suları 1892’de Cemiyet-i Tıbbiye tarafından incelenmiş, suların Aix Les-Bains sularına eşit olduğunun anlaşılması üzerine buraya otel ve hamam yapılmıştır. 1932 yılında Atatürk’ün kazı emrini vermesi ile başlatılan çalışmalar da çeşitli adak stelleri, mezar taşları, bir kilise ve dehliz, Bizans İmparatoru II. Iustinianos (M.S.565-578) monogramı taşıyan sütunlar bulunmuştur.
Kilise ve dehlizin o dönemin günah çıkarma yeri olarak kullanıldığı, hastaların gelecekten haber almak üzere burada uykuya yattıklarına dair rivayetler vardır. Dehlizde en ufak bir fısıltının diğer taraftan duyulması, bu rivayetlere ışık tutmaktadır. Kilisenin kapısında bulunan iki mezar taşının da Beş Melek Kilisesi’nin Ayazması’na ait olabileceği düşülmektedir
Kurşunlu Hamam;
16 yüzyıl önce Bizans İmparatorluğu Iustinianos tarafından yaptırılmıştır. Afet ve savaşlar nedeni ile zamanla toprağa gömülmüş olan Kurşunlu Hamam, 1990 yılında Osmanlı Padişahı Abdülhamit’in emriyle onarılmıştır. Hamamın üstü kurşunla kaplı olduğu için Kurşunlu Hamam adını almıştır. Banyonun dış cephesinde mermer üzerine Osmanlıca yazılmış bir kitabe bulunmaktadır.
Valide Hamamı Bizans Kralı Constantinus döneminde 6 kubbeli olarak yapılmıştır. Halen 3 kubbesi yoktur. Osmanlı döneminde Sultan Mecid tarafından onarılmış ve annesi burada tedavi gördüğünden Valide Hamamı adını almıştır. Banyonun buharlı oda bölümünde mermer üzerinde Osmanlıca bir kitabe yer alır. Ayrıca Çınar otelin önünde Doğu Çınarı olarak anılan Çınar ağacı Anıt Ağaç tescil edilmiştir.

İncele !

Termal Kaplıca Sıcak Sulardan Faydalanmanın Püf Noktaları

Yalova Kaplıcası suları, kalsiyum, sülfatlı ve florürlü miks termomineral sular sınıfındandır.Toplam mineralizasyonu yaklaşık 1500 mg/L düzeyindedir.Ayrıca Kaplıca Suyu renksiz, berrak ve tatlıcadır. 1911 yılında Roma'da yapılan Kaplıcalar yarışmasında "Suları Faydalı En İyi Kaplıca" ödülünü almıştır.

Yalova Termal Kaplıcası
Yalova Termal Kaplıcası

Yalova Termal suyunun banyo kürü şeklinde kullanımı, özellikle romatizmal hastalıklarda etkilidir. Yalova Kaplıcalarında yapılan banyo kürlerinin, romatizmal hastalıklar arasında özellikle kireçlenme üzerine olumlu etkileri ve ağrı eşiğini yükseltici etkileri Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim dalınca yapılan çalışmalar ile gösterilmiştir.Ayrıca florür, ve sülfat içerikleri nedeniyle diş çürüklerinin önlenmesi, bazı fonksiyonel mide ve barsak hastalıklarında ( örneğin barsak tembelliğinde ) ve safra kesesi tembelliğinde içme kürü olarak uygulanabilir.
 
Yalova Termal Kaplıcası
Yalova Termal Kaplıcası
Manuel Terapi / Masaj

Manuel terapi yöntemi uzman masör ve masözler tarafından vücudun belirli noktalarına bilinçli olarak uygulanmaktadır. Kadınlar ve erkekler için ayrı olarak sunulan masaj sırasında isteğe göre; bitkisel yağlar, tonikler ya da sabun köpüğü tatbik edilmektedir.Masaj bölgesel ve tüm vücuda uygulanabilir.
 
Masajın faydalı olduğu rahatsızlıklar
Ortopedik rahatsızlıklar
Kas kasılmaları
Kireçlenme
Bel ağrısı ve bel fıtığı
Sinirsel rahatsızlıklar
Romatizmal hastalıklar    
Yüz felci    
Şişmanlık / Obezite

Masajın en faydalı olduğu durumlar, kaplıca tedavisi ve belirlenen kürün düzenli olarak uygulanması ile mümkün olacaktır. Düzensiz yapılacak masaj terapilerinin yerine kaplıca tedavisi sırasında uygulanacak düzenli masaj seansları tercih edilmelidir.

Kaplıca tedavisinin yararlı olduğu hastalıklar

İltihabi olmayan romatizmal hastalar
Kırık Sekelleri
Dolaşım sistemi bozuklukları
İdrar yolları ve safra kesesi taşları
Cilt hastalıkları
Ameliyat sonrası oluşan yaraların iyileşmesi
Kadın hastalıkları ve kısırlık
Siyatik ve her türlü nevarji
Çeşitli felçler
Adale hastalıkları ve atrofilleri


Kimler kaplıca tedavisi göremez ?

Ateşli hastalar
Hamileler
Verem hastaları
Kalp hastaları
Bulaşıcı hastalığı olanlar
 
 
Yalova termal kaplıcalarında 5 adet banyo bulunmaktadır.

İncele !

Termal Sıra Banyolar Yalova'da Konaklama


Yalova Termal Sıra Banyolar
Yalova Termal Sıra Banyolar
Toplam 10 kabinden oluşan ve gömme mermerden yapılmış aile banyolarıdır. Kurşunlu Banyo ve Açık Havuz arasında yer alan Sıra Banyolar ; soyunma odası ve banyo olarak 2 bölümlüdür.

Nitelikleri
Tüm sene boyunca açıktır.Suyun ısısı 60 derece civarındadır.
Yalova Termal Sıra Banyolar
Yalova Termal Sıra Banyolar



Kullanım Şekli
Sağlık durumu elverişli ise 1 - 2 saat kullanımı önerilir.Masaj ve/veya kese hizmeti istenilebilir.Günübirlik ziyaretçilere açıktır.
Yalova Termal Sıra Banyolar
Yalova Termal Sıra Banyolar

 Sıra Banyo Aile Kabini     1     kişi 25 TL     süre 60 Dk
 Sıra Banyo Aile Kabini     2     kişi 35 TL     süre 60 Dk
 Sıra Banyo Aile Kabini [İlave Kişi]     1     kişi 7,5 TL     süre 60 Dk

İncele !

Termal Açık Havuz Yalova Kaplıcaları 2014

Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Dünyaca ünlü havuzumuz; "Napolyon Şapkası" şeklindeki mimarisi ile misafirlerimizin göz zevkine hitap etmektedir. 22 metre uzunluğunda, 11 metre genişliğinde, 1.65 metre derinliğindedir. Ayrıca çocuk havuzu kısmı da bulunmaktadır.Tamamen termal suyu ile doldurulmaktadır.Suyun sıcaklığı 38 derecedir. 4 mevsim faal durumda olan havuz özel dezenfekte ünitesi sayesinde sürekli olarak temiz kalmakta, bunun dışında periyodik olarak genel bakım işlemleri yapılmaktadır.

Nitelikleri
Kar yağarken kullanılması nedeniyle bir Fenomendir.Napolyon Şapkası şeklindeki mimarisi ile tektir.Tüm sene boyunca açıktır.Suyun ısısı 38 derecedir.Çocuk havuzu bulunur
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz

Kullanım Şekli
Sağlık durumu elverişli ise 1 - 2 saat kullanımı önerilir.Havuz otel misafirlerine ücretsizdir.Günübirlik ziyaretçilere açıktır.

 Açık Havuz [Çocuk]     1 kişi 10 TL     süre 90 Dk
 Açık Havuz     1     kişi 22 TL     süre 90 Dk
 Açık Havuz + Sauna     1 kişi    22 TL     süre 180 Dk

Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz
Yalova Termal Açık Havuz

İncele !

Termal Valide Banyo Valide Hamamı Yalova

Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı
Yaklaşık 1600 sene önce Bizans Kralı Constantin tarafından yaptırılmıştır. En son Sultan Abdülmecit tarafından restore ettirilmiştir.Sultan Abdülmecit 'in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan burada tedavi gördüğü için Valide Hamam olarak adlandırılmıştır.Hamam, kadınlar ve erkekler olmak üzere hizmet vermektedir. Farklı bir mimari tarza sahip olan hamam, tarihi yapı özelliği taşır.

Nitelikleri
3500 yıllık bir mimaridir.Tüm sene boyunca açıktır.Suyun ısısı 63 derece civarındadır.Kadın ve Erkekler için ayrı bölümlerden oluşur
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı

Kullanım Şekli
Sağlık durumu elverişli ise 1 - 2 saat kullanımı önerilir.Masaj ve/veya kese hizmeti istenilebilir.Günübirlik ziyaretçilere açıktır.
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı

 Valide Banyo [Yetişkin]     1     kişi 12 TL     süre 90 Dk
 Valide Banyo [Çocuk]     1     kişi 6 TL     süre 90 Dk
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı
Yalova Termal Valide Banyo Valide Hamamı

İncele !

Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı Yalova


Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı
26 kabinden oluşan özel aile banyolarıdır. Banyo kabinlerinin içinde mermerden küvet ve kurna vardır. Sultan Banyo Kabinleri saatlik olarak ücretlendirilir.En çok ilgi gören banyolardan birisi olan "Sultan Banyo" kullanım şartları ve önerilen süreler hakkında daha detaylı bilgi isteyebilirsiniz.

Nitelikleri
Kabinlerden oluşur.Tüm sene boyunca açıktır.Suyun ısısı 60 derece civarındadır
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı

Kullanım Şekli
Sağlık durumu elverişli ise 1 saat kullanımı önerilir.Gün içerisinde en fazla 2 defa kullanılmalıdır.Günübirlik ziyaretçilere açıktır.
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı

 Sultan Banyo [Yetişkin]     1 kişi    20 TL     süre 60 Dk
 Sultan Banyo [Yetişkin]     2 kişi    30 TL     süre 60 Dk
 Sultan Banyo / Çınar Banyo [Yetişkin]     2 kişi    20 TL     süre 60 Dk
 Sultan Banyo [İlave Kişi]     1 kişi    7,5 TL süre    60 Dk

Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı
Yalova Termal Sultan Banyo Sultan Hamamı

İncele !