Sakin Kumsal ve Tatil 2013

Tatilin en temel amacı nedir? Bize soracak olursak bunun için söyleyebileceğimiz ilk konunun sakinlik ve kafa dinleme olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü gerçekten de asıl amaç böyledir. Genel olarak yıl boyu biriken tüm stres yorgunluk tatil sırasında giderilmeye çalışılır. Her şeyden belirli bir süre için de olsa uzaklaşıldığına şahit oluruz.







                Fakat böyle bir yapısı olmasına rağmen tatilin neden kalabalık ortamlarda dolu plajlarda geçtiğini anlamak da gerçekten mümkün değil. Yine de tüm bunların haricinde sakin kumsallar arayan tatilini kafa dinleyerek keyfine göre denize girerek geçirmek isteyen kişiler de yok değil hani. Bunun için marka değeri çok yüksek olan yerler yerine daha tenha, olan tatilden çok ticaretle, balıkçılıkla uğraşan sahil kasabalarına gidip sakin kumsallar bulmak olası bir durumdur.






İncele !

Ucuz Tatil Fiyatları 2013

Oluşan genel yargı ile tatil, sanki çok pahalıymış, ulaşmak ya da belirli bir süre tatil yapmak için çok fazla emek / para harcamak gerekiyormuş gibi bir kanı vardır. Doğrusunu söylemek gerekirse bu konu için yapılan tercihler maddi durum için en önemli evreyi devreye sokmaktadır. Çünkü en nihayetinde tatil konusunu da göklere sığdıramayıp onu pahalı yapan insanın kendisi değil midir?







                Bir tatil köyünde 5 yıldızlı bir otelde kalmaktansa sessiz bir sahil kasabasındaki ucuz otelde kalmak daha iyi olmaz mı? Böylesine geniş çaplı düşündüğümüz zaman ucuz tatil fiyatları olduğunu da çok rahat bir şekilde ifade edebiliriz. Zaten ucuz tatil fiyatları zaten gerçek anlamda ortalama bütçe için ideal yapıdadır. Bunun için mutlaka tatil konusu iyi analiz edilmelidir.






İncele !

Ankara Gezi Tatil Rehberi 2013

Var olduğu her dönüm içe ülke açısından çok büyük bir öneme sahip olmuş, çok kritik bir lokasyona sahip olan şehirlerden bir tanesi... Sadece baş şehir olmasıyla dahi onu çok ayrı bir yere koymak mümkün. Evet, belki güney illerindeki gibi denizi ile o çok ilgi çekici manzara ve doğasıyla ön plana çıkartamayız Ankara şehrini. Elbette önemli doğal yapılar mevcut Ankara için.







                Fakat Ankara gezi rehberi ele alındığında daha çok tarihi yapıların dikkatleri üzerine çektiğini söyleyebiliriz. Hepsinden önce zaten Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi devletin zirvesini barındıran bir yapı ve ondan daha da önemlisi Anıtkabir gibi bir abidenin orada olmasını çok ayrı bir konu olduğunun altını çizebiliriz. Tüm bu potansiyelli bölgelerden dolayı da Ankara her zaman çok ayrı bir lokasyona sahiptir.






İncele !

Doğa Yürüyüşleri

Doğa yürüyüşleri insanın kendi başına yapabileceği ya da toplu olarak etkinlikler ile de ifade edilecek bir etkinlik olarak tanımlanabilir. Zaten bu konu her şeyden önce bir spor etkinliğidir. Bunun için de illa ki keskin prosedürlere gerek olmayabilir. Yani illa ki tekli doğa yürüyüşlerine ya da illa ki belirli bir grup içerisinde doğa yürüyüşü yapmaya gerek yoktur.







                Fakat şehirden uzakta ve ıssız yerlerde yapılan doğa yürüyüşlerinin en verimli etkiyi sağladığını hesaba katacak olursak bu konunun profesyonel derecede özen gösterilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Böyle olduğu zaman zaten herhangi bir aksaklık çıkmayacak ve hem de günlük oldukça keyifli ve de yararlı bir aktivite yapılmış olacaktır. Tercih edilen tur ya da firma da bu ölçütler doğrultusunda tercih edilmelidir.






İncele !

En Büyük Yüzme Havuzunda Tatili

Tatil illede denizde yada kumsalda yapılacak diye bir şart yok değilmi. İşte size harika ötesi 1013 metre uzunluğunda, 35 metreye ulaşan derinliklerdeki yüzeme havuzu, Guinness World Records’a göre dünyanın en büyük havuzu olarak geçiyor. Dünyanın en büyük yüzme havuzu, Şili’nin Algarrobo şehrindeki  San Alfonso del Mar otelinde bulunuyor.

Tatil için gezilecek mükemmel mekanlar ile gezi turunun keyfini yaşayın.

İncele !

Kiralık Devre Mülkler 2013

Son birkaç yılda çok fazla karşımıza çıkmaya başlamış bir konu. Genel olarak kaplıca bölgelerindeki yapıyla başlamış ve sonrasında diğer deniz kenarı tatil bölgelerine de yayılmış devre mülk. Son günlerde televizyon kanallarında da reklamını fazlaca görmeye başladığımız bu konu için birkaç detay üzerinde durmak gerekir. Öncelikle en yalın haliyle tatil konusu için düşündüğümüz zamanda gerçekten çok iyi bir fırsat.







                Her tatil mevsiminde bir otel aramaktansa bu devre mülk istenilen gün için satın alınarak tatil keyfi en iyi şekilde devam edebiliriz. Öte yandan bu belirli süre için sözleşmeli olarak satın alınan devre mülk, tapuda sahip olunan süre zarfında başka kişilere kiralanarak eğer ki o zaman diliminde tatil yapma fırsatı yoksa kira geliri de elde etmek mümkündür.






İncele !

Mükemmel Maldivler Tatil Fotoğraflari

Tatil için Maldivler, resmî adıyla da Maldiv Cumhuriyeti, Hint Okyanusu’nda, Hindistan’ın güneyinde ve Sri Lanka’nın yaklaşık 750 kilometre (435 mil) güneybatısında yer 1.200 adadan oluşan bir devlet.

Küresel iklim değişiklikleri yüzünden yüzyıl içerisinde sular altında kalacağı tahmin edilen 1.200 adanın 281'inde yaşayan Maldivler halkına, 15 Kasım 2005 yılı itibarıyla Avustralya’ya sığınma hakkı verilmiş.


Tatil için gezilecek mükemmel mekanlar ile gezi turunun keyfini yaşayın.

İncele !

Tropikal Bora Bora Adasi

Bora Bora, olağanüstü güzellşkleriyle gerçek olamayacak kadar güzel, Pasifik Okyanusu’nun ortasında bir tropikal ada. Zümrüt ormanları, veyaz kumlu plajları, turkuaz kristal berrak deniziyle balayı çiftlerinin gözde mekânı Bora Bora, Hollywood yıldızlarının da tatil mekânları arasında yer alıyor.


Tatil için gezilecek mükemmel mekanlar ile gezi turunun keyfini yaşayın.

İncele !

İzmir’de Gezilecek Yerler Rehberi

Yer İzmir gezilecek muhteşem yerler Ege’nin en güzel şehirlerinden birisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Nüfusuyla Türkiye’nin 3. büyük metropolü olan liman kenti İzmir, 6500 yıllarına kadar uzanan köklü tarihi, sıcak kanlı insanları, her mevsim güzel iklimi ile Türkiye’de gezilecek yerlerin başında geliyor.

Kurulduğu günden bugüne bir liman ve ticaret kenti olan İzmir, tarihte Smyrna olarak adlandırılıyordu. Körfezin kuzey doğusunda yer alıyordu ve bir adacık üzerinde kurulmuştu. Asırlar boyunca Meles Irmağı Sipvlos (Yamanlar) Dağı’ndan gelen akıntıların getirdikleri mil ile oluşan bugünkü Bornova ovası nedeniyle, adacık bir tepe haline dönüştü.

Yolunuz İzmir’de gezilecek yerleri keşfetmek için bu güzel şehre düşerse görmenizi tavsiye ettiğimiz yerleri görmeden gitmeyin.
İzmir Kordon Boyu

Tatil için gezilecek mükemmel mekanlar ile gezi turunun keyfini yaşayın.

İncele !

Kaplıca Tatil Turları 2013

Eğer bir tatil konusu söz konusuysa mutlaka ortaya farklı alternatif fikirlerin de atıldığına çoğu zaman şahit oluruz. Çünkü her insanın temel düşüncesi ya da arzuları farklı olabilir. Genel olarak karşılaştığımız ve geçmişte de üzerinden oldukça fazla prim yapılmış bir konu olan kaplıca olgusu üzerinde de durmak gerekir. Zaten eğer ki alternatif söylemler arasında bu olgu yer alıyorsa mutlaka ama mutlaka kaplıca yararlı mı?









                Kaplıcaya gitsek ağrılarımız azalır mı gibi söylemlerle karşılaşma şansımız bulunmaktadır. Zaten bunu örnek vermesek dahi gündelik yaşantıda da çok fazla görmek mümkündür. Fakat soru cevabına da değinecek olursak. Gerçek anlamda doğal sular kaplıca içinde yer alıyorsa, yani ticaret için yapılmış bir kandırmaca yoksa kaplıca yararlı mı sorusuna hiç tereddütsüz evet yanıtını verebiliriz.






İncele !

Dünya Turu İçin 5 Dakika Ayırın

Kien Lam, 17 ülkeyi kapsayan dünya turu yolculuğunda, 19 defa uçağa bindi, 58 otobüs değiştirdi, 18 tekne yolculuğu yaptı ve 6237 fotoğraf çekti.

343 günü kapsayan bu hızlandırılmış görüntü içeren video ise sadece 5 dakikaya sığdırıldı.

“Dünya bir kitaptır. Ve seyahat etmeyenler, sadece bir sayfasını okur!” (St Augustine)

Cappadocia, Turkey; Stonehenge, England; Amman, Jordan; Bath, England; Chiang Mai, Thailand; London, England; Paris, France; Bangkok, Thailand; Lagos, Portugal; Uluwatu, Indonesia; Fes, Morocco…

ve onlarca başka yerler.



Tatil için gezilecek mükemmel mekanlar ile gezi turunun keyfini yaşayın.

İncele !

Konya Gezi ve Tatil Turları

Türkiye'nin yüz ölçümü bakımından en büyük şehri olma özelliğini taşıyan Konya bu büyüklüğünü sadece yüz ölçümüyle, toprağıyla göstermiyor elbette ki. Hepsinden öte geçmişe baktığımız zaman Konya şehrinin ne kadar ihtişamlı bir yapısının olduğunu görmek mümkün. Zamanında Selçuklu devletine baş şehir olma gururunu yaşamış bu bölge, şimdilerde de gelişen sanayi, alt yapı ve modern yaşam olanaklarıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.







                Bunun için Konya gezisi de her zamankinden daha ilgi çekici olan bir şekilde çıkıyor karşımıza. Zaten burada bulunan başta Mevlana Celaleddin - i Rumi'nin türbesi olmak üzere birçok tarihi ve mistik yapının yüksek oranda turist çekiyor olması da Konya için üzerinde durulması gereken bir başka artıdır.






İncele !

Bal Badem Diyarı DATÇA Gezi Turu



Mekanım Datça olsun!


Can Yücel





Kapak fotoğrafından da anlayacağınız gibi birazdan okuyacağınız satırlar turkuaz renkli suyun hikayesidir, yani Ege’nin en güzel kıyılarına ev sahipliği yapan Datça Yarımadası’nın… Yani beş yıldızlı otellerin ve herşey dahil sistemlerin yerine butik otel ve aile işletmeciliklerinin bulunduğu, yollarının pek de komforlu olmadığı ama oksijeni, yeşili, turkuazı bol DATÇA... SIZ evet SIZ, sakinliği, dinginliği,  huzuru arayan sevgili gezi dostları... Devam edin... Oksijeni, huzuru ve tarihi hep ensenizde hissedeceğiniz güzel Datça'yı tanımak üzeresiniz... Tabi eğer henüz tanımıyorsanız...



Gelelim bizim hikayemize, bizim favori tatil mekanımız Kaş’tır, öyle ki eşimle de Kaş’ta tanıştık. O yüzden bizim için yeri hep ayrıdır. Ama geçtigimiz sene dillere destan olan Datça’yı da görme vaktidir dediğimizden beri  Kaş'ımızın yanı sıra bir de Datça'mız oldu. Bu sene de sıcaklar bastırmadan Temmuz ayında çevirdik direksiyonu Datça'ya, bal, badem ve bük diyarına... 





İzmir'den Datça'ya gitmenin en kolay ve zevkli yolu, Bodrum'dan feribotla geçmek. Günde iki sefer var: 09:30 ve 17:30. İki saat Marmaris üzerinden direksiyon sallamak yerine denizin esintisiyle süren püfür püfür bir yolculuk. Ancak seferlere yetişemeyeceğimiz için biz bu kez karadan gitmeyi tercih ettik. Böylece Datça yolunda Mavi Pide'de durma şansımız olacaktı ve güzel lezzetleriyle daha Datça'ya varmadan ruhumuzu doyurmaya başlayacaktık.  







Zira artık bir rutine dönüşen Mavi Pide'ye uğramasaydık olmayacaktı. Hem bu sefer lezzetli pidelerinin yanı sıra pideli köfteyi deneme fırsatımız da oldu, ve evet bayıldık. Bilmeyenler için Mavi Pide, Marmaris Datça yolu üzerinde Hisarönü kavsağına gelmeden hemen önce solda. Görmemek mümkün değil. Mükemmel lezzetlerinin yanı sıra, sıcak yaz günlerinde dere kenarındaki masalarında oturup serinlemek de cabası.  Keyfimizi yaptıktan sonra önümüzde daha 60 kilometre vardı ve fazla oyalanmadan çıktık yine yola.
 



O akşam Datça merkeze dahi uğramadan doğruca kalacağımız Palamutbükü'ne gidip, bükün turkuaz renkli muhteşem sularına bıraktık kendimizi.




Turkuaz deniziyle sakin Palamutbükü...












Bilmeyenler için anlatayım, Palamutbükü Datça'dan 25 km ötede Datça yarım Adası'nın hemen hemen sonlarına doğru. Daha çok apart ev ve pansiyonların bulunduğu çokça bozulmamış bir tatil kasabamız. Sadece sevenlerinin ve bilenlerin katlandığı yolları, daha rahat ve konforlu olsa bu kadar da bakir bir yer olarak kalmazdı diye tahmin ediyorum. Palamutbükü kafa dinlemek için birebir.



Bizim Datça'ya gelmeden önce en büyük sıkıntımız yarımadanın hangi bölümünde kalacağımızdı. Sevgili arkadaşımız Hande'nin tavsiyesiyle Palamutbükü'nde kalacak yer aramış ve Nostalgia Pansiyon'da karar kılmıştık. İyi ki öyle olmuş da Yılmaz bey ve eşi Selma hanımın işlettiği bu pansiyonun ve restoranın muhteşem yemeklerinden tadabilmişiz. Orada yediğimiz bademli soya soslu tavuğu nasıl anlatsam azdır...




Palamutbükü'nün bir diğer güzel tarafı ise çok uzun bir sahilinin olması. Dolayısıyla pansiyonların çoğu sahil şeridinde. Kahvaltınızı, akşam yemeklerinizi sahile bir kaç adım mesafede yiyebiliyorsunuz. Hatta akşamları kumsala masalar indiriliyor ve sahilde başlıyor akşam keyifleri.








Palamutbükü'ne iki yoldan gidilmekte... Gündüz gözüyle geçiyorsanız mutlaka Mesudiye içinden geçen yolu tercih edin. Böylece Mesudiye ile Palamutbükü arasında bulunan üç bakir koyda denize girme şansınız da olur. Suyun rengi hayran olunmayacak gibi değil... 





Daracık sokaklarıyla Eski Datça...









Bir de Eski Datça var ki taş evlerle dolu sokaklarında yürürken huzur buluyorsunuz ve sakinliğin diğer bir boyutuyla tanışıyorsunuz. Datça'ya özgü çimdik oyaları her tarafta, her tezgahta...aslında çok da büyük olmayan Eski Datça'da bolca sanat atölyelerine rastlamak mümkün....







Eski Datça'dan bahsedip Can Yücel'den bahsetmemek olmaz. Zira bu güzel yer Can Yücel'e mekanım Datça olsun dedirtmiş. Eski Datça'nın sokaklarından birine, aslında Can Yücel'in evine giden dar sokağa da adı verilmiş. Şairin evi ise ne yazık ki ziyarete açık değil. Sadece araştırma için ya da senede bir gün o da Can Yücel'in doğum günü 12 Ağustos'ta anma nedeniyle açık oluyormuş. Senede birgün denk getirmek gerek. Eski Datça'ya akşam üstü gitmek ara sokaklarında dolanmak sıcak nedeniyle daha mantıklı... Hatta akşam üstüne doğru gidin ki Antik Kafe'de oturup müzik eşliğinde Eski Datça'nın ruhunu içinize çekin.







Merkezinde bile Denize girilebilen güzel Datça...





Türkiye'de ilçe merkezlerinde çok da rastlanmaz böyle şeylere, ama Datça merkezinde gönül rahatlığıyla denize girilebiliyor, evet ilçenin tam da ortasında hala bir kumsal var. Akşamları ise masalar kumsala iniyor ve hafif dalga sesleri ile huzur aranıp, sohbetlere meze yapılıyor.



Datça yarımadası doğası ve deniziyle cennette gibi hissettiriyor kendinizi. Kafa dinlemenin yanı sıra isterseniz şehir hayatı dahi sunuyor. Tabi ki büyük şehirler gibi değil ama akşamları Datça oldukça hareketli oluyor. Sahilde masalar, ileride yürüyüş yolları ve hediyelik eşya, takı, hatıralıklar satan tezgahlar ile cıvıl cıvıl bir akşam bekliyor sizi.






Datça'nın karadan ulaşılabilen sahilleri çok sayıda ve harika olduğu gibi, sadece tekneyle ulaşılan koyları da mevcut. Bunun için bir tekne turu şart...ama aman Datça'dan tekneyle Knidos'a kadar gitmeye kalkmayın çok yorucu olur, daha çok yakın turları tercih edin. Koy ya da Hayıtbükü Turu ideal...Denizin rengine inanamayacaksınız. Balık, makarna ve salatalı menü ise günün bir diğer kazancı...














Gelelim Datça'da yeme içme konusuna... Tabi ki balık yiyeceksiniz ama ev yemekleri konusunda Zekeriya Sofrası bir numara... Hem lezzetli hem doyurucu yemeklerini Datçalı ev kadınları yapıyor. Yemekten kalkmadan bir de Datça'nın meşhur Damat Tatlısından (diğer bir adıyla Saraylı) yerseniz, haydi şimdi yürüyüşe... (Zekeriya Sofrası'nda hiç fotograf çekmemiş olmamız aslında oraya ne kadar aç gittiğimizin işareti:))








Ben hem balık yemek istiyorum, hem de Datça'ya özgü birşeyler olsun derseniz Fevzi'nin Yeri'ne gidin. Ege'ye özgü otlardan yapılan mezeleri başka yerde bulamayabilirsiniz. Deniz mahsülü mezeleri de bir o kadar kendine özgü. Rakı harici birşeyler isterseniz gelincik ya da lavanta şerbetini deneyin, bayılabilirsiniz:)  şimdiye kadar içtigimiz en lezzetli balık çorbasını da burada içtik, mutlaka tavsiye ederim.




Tarihin izinde Knidos...









Gelelim Datça Yarım Adası'nın en ucuna, yani Knidos Antik kentine...Milattan önce 2000li yıllara dayanan tarihiyle Knidos, bu bölgenin en önemli antik kentlerinden. Dünyaca ününü ise orjinali bulunamayan çıplak Afrodit heykeli ile kazanmış. Ticari, mimari, bilimsel ve sanatsal açıdan çok önemli bir kent olan Knidos antik kentinde döneminin en önemli buluşlarından Güneş Saati'ni de görmek mümkün.










Knidos Datca - Deveboynu Feneri
Yazın Knidos'a gitmek için en uygun zaman akşam üstü 4-5 civarı. Böylece hem antik kenti gezer, hem de güneşin batışını izleyebilirsiniz....güneşin batışını antik kentin girişinden de izleyebilirsiniz evet ama bunun için daha güzel bir nokta var ki o da Deveboynu Feneri ... Hani şu batıya doğru baktığınızda güneşi görmenize engel o uzakta kalan tepecik var ya...heh işte onun üstündeki deniz feneri. İşte o tepeye çıkarsanız önünüzde hiçbir engel kalmıyor hem de Ege ve Akdeniz'in birleştiği yerde bulunuyorsunuz. Ama oraya çıkmak o kadar da kolay değil ne yazık ki, zaman zaman kaybolan patika da Fener'e giden elektrik kablolarını takip ederek varıyorsunuz. Tabi öncesinde yanınıza şarabınızı almayı unutmuyorsunuz...Karar sizin...zor ama değecek bir yol....








Mesudiye köyü...




Büklerden bük beğen...Datça'da bükten daha bol olan tek şey badem herhalde...ama bütün bükler de ayrı güzel eşsiz mi olur... Olur, Datça da olur işte...Mesudiye köyü Datça ile Palamutbükü arasında kalıyor burada iki büyük bir küçük koy var...Ovabükü, Hayıtbükü ve Kızılbük... Hayıtbükü nispeten daha kapalı bir koy, küçük bir sahili var, yürüyerek bir baştan öbür başa 10 dakika sürmez. Ama sevimli samimi bir havası var...Kızılbük'ü uzaktan gördüğümüz kadarıyla daha sakin.... Ovabükü'nde ise hiç bulunmadık.






Yol üzeri Datça...







Anlat anlat bitmiyor ki Datça, o kadar görülecek yer, denize girilecek sahil var işte...En iyisi tatili bitirmeden Datça'dan ayrıldıktan sonra ya da gelmeden önce Kovanlı ve Karaincir koylarına ugramak, bir de oralarda denize girmek. 









Tatil Kitabı...


 




Tatillerimizin olmazsa olmazı, tatil kitabı bu sene Buket Uzuner'in son romanı SU oldu. Heyecanla satır aralarında Defne Kaman'ı ararken tatil bitiverdi bile. Merakla serinin ikinci kitabı TOPRAK'i bekliyorum şimdilerde...


SON...



Bu yazı böyle uzar gider, Datça anlatmakla bitmez... görmek, Datça'yı yaşamak, sıcak samimi insanını tanımak gerek... Sahil kasabalarında cok sıkça rastlayamayacağınız sıcaklıktadır Datçalılar... Bir tezgahın başında, bakkalda, markette sohbet uzar gider, zamanın nasıl geçtiğini anlamadan...

Yazıyı daha fazla uzatmamak için Mutlaka yapılması gerekenleri ayrı bir yazıda paylaşacağım...


Daha fazla fotograf icin Facebook sayfamıza buyrun... TIKLAYIN...

Sizlerin de Datça'ya dair tavsiye ve önerileriniz varsa yorumlar bölümünde paylaşırsanız seviniriz. 

Ve Can Yücel'in güzel dizeleriyle kapatalım...



En uzak mesafe ne Afrika'dır

Ne Çin

Ne Hindistan

Ne seyyareler

Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan

En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir Birbirini anlamayan



Can Yücel , "En Uzak Mesafe"


İncele !